İdari ve Kanuni Takip Nedir, Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?
İdari takip ve kanuni takip terimleri, bankalara ya da alacaklı kişilere ödenmesi gereken borcun, günü geldiğinde ödenmemesi sonrasında yasal prosedür gereği ortaya çıkan durumlardır. Peki idari ve kanuni takip nedir? Şimdi sırasıyla bu konuları inceleyelim.
İdari takip; borçlu bulunan kişinin bankaya 90 günlük süre içerisinde borcunu düzenli olarak ödenmemesi ile ortaya çıkan durumdur. Bu açıklamada yer alan en önemli husus 90 günlük süredir.Çünkü borçlu kişi idari takibe düşmemek adına borcunu 90 gün içerisinde ödediği takdirde böyle bir durumla asla karşılaşmayacaktır. Ancak istemediği halde elinde olmayan sebeplerden ötürü idari takibe düşen vatandaşlarla bankalar genellikle bir görüşme yaparlar. Bu görüşmede bankalar; borcu en fazla 12 aylık süreye bölecek şekilde borç miktarını ana para sayacak ve bu miktarın üzerine yasal faiz miktarını ekleyerek yapılandıracaktır.
Kanuni takip; 90 gün boyunca borcunu ödemeyen kişi ile anlaşma yoluna gitmeyen bankanın 90 günün sonunda borç miktarının tamamını 7 gün içerisinde talep etmesi ile bu sürenin de geçmesi sonucunda borcunu ödemeyen kişi hakkında takip başlatmasına denilmektedir.
Kanuni takip işleminin başlaması ile banka avukatları hukuki işlemleri yaparak kişinin borcuna karşılık haciz ya da icra işlemini başlatacaklardır. Kişi iki durumda da mağdur olacağı için önlemini en başta almalıdır. Yani burada tavsiyemiz, kredi çekilirken geleceğinizi ve yapacağınız ödeme planını düşünerek altından kalkabileceğiniz bir miktar belirleyip bu tutara bağlı kalmanızdır. Ayrıca hukuki sürecin başladığı durumlarda yapılan en büyük hatalardan birisi de, daha önce çekilmiş bir krediyi başka bir kredi çekerek ödemektir. Ancak bu yöntem asla önerilmez. Çünkü bu durum gelecekte birey üzerinde maddi-manevi büyük sorumluluk oluşturacak ve kişiyi bunalıma kadar sürükleyebilecektir.